YKS 2024'e Evden Hazırlanın! 7/24 Online Eğitim

Hemen İncele
Türk Dili ve Edebiyatı

Biyografi Türünün Tarihsel Gelişimi | Türk Edebiyatında Biyografi

Biyografinin Tarihi Gelişimi

Bu yazımızda biyografi türünün tarihi gelişimi hakkında bilgi vereceğiz. Biyografinin Dünya edebiyatı ve Türk edebiyatı açısından tarihini ele alacağız. Biyografi türü hakkında geniş bilgi için Biyografi Nedir? adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.
 

Dünya Edebiyatında Biyografi

Biyografi türünün başlangıcı olarak Eski Yunan’da Plutarkhus’un “Hayatlar” adlı eseri gösterilir. 17. yüzyılda İngiltere’de William Roper’in Thomas Moore hakkında yazdığı biyografiyi ve 18. yüzyılda Samuel Johnson’ın, James Boswell’in hayatını yazdığı biyografiyi bu türün ilk önemli örnekleri arasında saymak gerekir. 20. yüzyıla dek yazılan biyografilerde, yaşamı anlatılan kişinin hayatının yanı sıra erdemleri, ahlakî özellikleri önemliydi. Modern biyografinin doğduğu 20. yüzyıldan itibaren yaşamı anlatılan kişiye daha nesnel yaklaşılmaya başlandı.
 

Türk Edebiyatında Biyografi

Türk edebiyatı, yaşam öyküsü niteliğindeki yapıtlar bakımından oldukça zengindir. Osmanlılar Dönemi’nden kalma yaşam öyküleri arasında din ve tarih alanlarındaki önemli kişilere ilişkin olanlar çoğunluktadır: Bunlar arasında siyer kitapları (Hz. Muhammed’in yaşam öyküsü), kısas-ı enbiyalar (peygamber kıssaları), tezkiretü’l-evliyalar (evliyaların yaşamını konu edinen kitaplar), maktel-i Hüseyniler, tezkiretü’ş-şuaralar (şairlerin yaşam öykülerini konu edinen kitaplar) sayılabilir.

Divan edebiyatında şairlerin biyografilerine, eserlerine yer veren, şiirleri hakkında değerlendirmelerin bulunduğu eserlere şuara tezkiresi denir. Tezkireler biyografi türünün edebiyatımızdaki ilk örnekleridir. Türk şairlerinin biyografilerinin toplandığı ilk Türkçe şuara tezkiresi Ali Şir Nevaî’nin XV. yüzyılda kaleme aldığı “Mecâlisü’n-Nefâis” adlı eseridir. Anadolu sahasında yazılan ilk şuara tezkiresi Sehi Bey’in “Heşt Behişt” (1538) adlı eseridir.

15. yy.dan sonra yaşam öyküleri devlet ileri gelenlerinin ve sanatçıların yaşamlarını da konu edinmeye başlamıştır. Osmanlı (divan edebiyatı) Dönemi’nde yazılmış ve biyografi niteliği taşıyan başlıca eserler şunlardır:

  • İdris-i Bitlisi → Heşt Behişt (Sekiz Cennet): Osmanlı padişahlarından sekizinin yaşamını anlatır.
  • Gelibolulu Ali → Menakıb-ı Hünerveran (Sanatçıların Menkıbeleri, 1586): Hattatların, ciltçilerin, tezhipçilerin ve minyatür sanatçılarının yaşam öykülerini derlemiştir.
  • Ali Şir Nevaî → Mecalis-ün-Nefais (Güzelliklerin Meclisleri, 1491): Şairlerin hayatını anlatır.
  • Sehi Bey → Heşt Behişt (Sekiz Cennet, 1538): Şairlerin hayatını anlatır.
  • Latifî → Tezkiretü’ş-Şuara (1546): Şairlerin hayatını anlatır.
  • Kınalızade Hasan Çelebi → Tezkiretü’ş-Şuara (1586): Şairlerin hayatını anlatır.

18. yy.dan sonra yazılmaya başlanan yaşam öyküleriyse çeşitlilik gösterir. Çoğunluğu yine tarih ve siyaset alanlarındaki kişilerin yaşam öykülerini içermesine karşın bilim, kültür ve sanat dünyasında üne kavuşmuş kimselerin yaşam öykülerini anlatan kitapların sayısı da azımsanmayacak ölçüdedir.

19. yy.da Biyografi

  • Namık Kemal → Evrak-ı Perişan (1881): Bu eserde Selâhaddin-i Eyyûbî, Fatih, Yavuz Sultan Selim gibi tarihi şahsiyetlerin biyografileri, tarihî maceraları anlatılır.
  • Recaizade Mahmud Ekrem → Kudemadan Birkaç Şair: Osmanlı şairlerini anlatır.
  • Muallim Naci → Osmanlı Şairleri
  • Beşir Fuad → Victor Hugo, Voltaire

20. yy. da özellikle edebiyat dünyasına ilişkin olarak hazırlanan yaşam öyküsü türündeki yapıtlar arasında şunlar anılabilir:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir