YKS 2024'e Evden Hazırlanın! 7/24 Online Eğitim

Hemen İncele
Edebiyat

Öğretici Anlatım Nedir? Özellikleri ve Örnekleri

Öğretici Anlatım Nedir?

Okuyucuya herhangi bir konuda doğrudan bilgi verme, bir olayı, kavramı veya nesneyi açıklamak, anlatmak veya bildirmek amacıyla yazılan yazı türüdür. Öğretici anlatımlar, bilimsel özelliği olan yazılardır. Bununla beraber daha çok ders kitaplarında, ansiklopedilerde kullanılır.
 

Öğretici Anlatımın Özellikleri

  • Dil, göndergesel işlevde kullanılır.
  • Anlatım akıcı, yakın, açık ve tutarlı olmalıdır.
  • Belli bir konuyu öğretmeye yönelik oluşturulduğun­dan o konu ile ilgili terimlerin kullanılması söz konu­sudur.
  • Söz sanatlarına, dilin bünyesine mal olmamış yan anlam ifade eden sözcük ve sözcük gruplarına yer verilmez.
  • Anlatım açısından yoruma ve karmaşıklığa yol aç­mayacak dil kullanılır.
  • Bilgi verme amacıyla düzenlenir.
  • Öğretici anlatımda üslup, hedeflenen kitleye, seçilen konuya, zihniyete göre değişebilir.
  • Alanında gerekli bilgi birikimine sahip kimseler tarafından hemen anlaşılacak metinler oluşturulur.
  • Ansiklopedilerde ve ders kitaplarında kullanılır.

 

Öğretici Anlatım Örnekleri

Örnek-1
Meridyen, Ekvator’dan kuzey-güney yönünde birer de­rece açıyla geçerek bir kutuptan ötekine uzanan daire yaylarıdır. Ekvator’un çevresi 360 derece olduğundan 360 meridyen bulunur. Meridyenler arasındaki uzaklık ekvator üzerinde yaklaşık 111 km’dir. Bu uzaklık, ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe daralır. Meridyenle­rin birleştiği kutuplarda bir nokta halini alır. Meridyenle­rin yerini belirtmek için Londra’daki Greenwich (Grin­viç) gözlem evinden geçen meridyen esas alınmıştır.
Örnek-2
Eleştiri; bir sanat eserini bütün yönleriyle inceleyerek onun değerli ve değersiz yanlarını, kendi türü içindeki yerini belirten yazılardır. Türk edebiyatında eleştiri, Tanzimat döneminde başlamıştır. Fransızca “critique” (kritik) sözcüğüyle karşılanan bu tür, Batı’da “herhangi bir şeyi kötü yanlarıyla değerlendirme” anlamı taşıdığı halde, Tanzimat dönemi edebiyatımızda “başka birinin davranışını beğenmediğini söyleme, çıkışma” anlamına gelen “muahaze” sözcüğüyle karşılanmıştır. Edebiyat-ı cedide sanatçıları “iyi eseri kötü eserden ayırma” anlamında “tenkit” sözcüğünü kullanmışlardır. “Muhakeme”, “ilm-i nakt”, “inkikad” gibi sözcüklerle de adlandırılan bu tür, Cumhuriyet döneminde daha çok “eleştiri” sözcüğüyle karşılanmıştır.”
Örnek-3
Şemsettin Sami’nin roman alanındaki tek eseri olan “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat” Türk edebiyatının ilk romanı kabul edilir. Dili, hayata bakış açısı ve olayın akışı bakımından Batılı anlamda romanla ortak noktaları bulunan eser, tesadüflerin çokluğu ve sık kullanılan motiflerle halk hikayesini de hatırlatmaktadır. 1872’den sonra parça parça yayımlanmaya başlamış ve üç bölümde tamamlanmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir