YKS 2024'e Evden Hazırlanın! 7/24 Online Eğitim

Hemen İncele
Türk Dili ve Edebiyatı

Otobiyografi Nedir | Otobiyografinin Özellikleri ve Örnekleri

Otobiyografi Nedir?

Bir düşünürün, bir sanatçının kendi yaşam öyküsünü anlattığı esere otobiyografi denir. Kaynak olarak kişi kendini ve aile büyüklerinden aldığı bilgileri kullanır. Otobiyografi yazmak çok güçtür, çünkü insanın kendinden söz ederken objektif olması zordur. Otobiyografiler sayesinde o kişinin sanatı, düşünceleri, yaptığı işler hakkında bilgi ediniriz. Otobiyografileri okumak, kendi deneyimlerimize bir yaşam deneyimini, yaşayanın ağzından katmak demektir. Onların; başarılarının nedenlerini çözeriz.

Genellikle toplumda bilim ve sanat alanlarının herhangi bir dalında etkinlik göstermiş, başarı kazanmış, toplumda kendine bir yer edinmiş kişilerin kendi yaşamını anlattığı düz yazı biçimine biyografi denir. Otobiyografide birinci kişili anlatım yapılır. Bu yönüyle otobiyografi anı türüne yaklaşır. (Bknz: Anı Nedir?) Fakat anıda olduğu gibi, yaşama serüveninin dışına çıkmaz. Otobiyografi yazarının dönemini yansıtma gibi bir kaygısı yoktur.

Otobiyografinin değeri, geniş ölçüde yazarın içtenliğine, gerçeğe bağlılığına, doğallık ve yalınlığına bağlıdır. Önemli olan yaşananı, ‘ben’in içinde kalarak vermesidir. Bu yönden biyografide benmerkezcilik ağır basar.

Otobiyografinin en belirleyici yönü, yazarın kendi özel dünyasıyla sınırlandırmış olmasıdır. Kendi özel duygularını, yönelimlerini anlatır. Kısacası kendi öz yaşam serüvenini kendi kalemiyle dile getirir, bu serüveni dilim dilim başkalarının gözleri önüne serer. Otobiyografi yazarı en çok anılardan yararlanır.
 

Otobiyografinin Özellikleri

  • Toplumsal yaşamda tanınmış kişilerin kendi yaşamlarını anlattığı yazılardır.
  • Otobiyografide öznel anlatım vardır.
  • Otobiyografide genel olarak kişinin iç dünyası anlatılır.
  • Birinci kişil anlatım söz konusudur.
  • Doğrudan anlatım vardır.
  • Bu yapıtlarda kişi yalnızca kendisini anlatır. Çevresi pek yoktur.

 

Otobiyografi Türünün Önemli Eserleri

  • Necip Fazıl – Kafa Kağıdı
  • Necip Fazıl – O ve Ben
  • İlhan Berk – Bir Uzun Adam
  • Aziz Nesin – Böyle Gelmiş Böyle Gitmez
  • Ayla Kutlu – Zaman da Eskir
  • Nigar Hanım – Hayatımın Hikayesi

 

Otobiyografi Örnekleri

Otobiyografi - Zeki Müren

1931 yılının 6 Aralık Cuma sabahı ezanlar okunurken Bursa’da, Hisar semtinde Ortapazar Caddesi’ndeki 30 numaralı, iki katlı ahşap evde doğdum. Babam keres­te tüccarı Kaya Müren, annem Hayriye Müren’dir. Baş­ka kardeşim yok, tekim. İlkokul 1. sınıfa başladığımda çelimsiz, zayıf, kırpma saçları böyle platine kesilmiş, Tophane yokuşundan uçarcasına kendini bırakan bir çocuktum. Çünkü hemen o yokuşun sonunda ilkoku­lumuz vardı. İlkokulu, Bursa Osmangazi İlkokulu’nda bitirdim. Tophane Okulu, sonra da Alkıncı İlkokulu ol­du. Efendim, okulumuz bir çıkmaz sokağın sonunday­dı ama çıkmaz sokağın başında Osmangazi Hazretle­rı’nin ve de Orhangazi Hazretleri’nin türbeleri yan yana yer almıştı. Arasından bir yolla Tophane bahçesine gi­rilirdi. Şu meşhur kuleli, içinde uzun bir kule olan, hal­ka açık bir bahçeydi o zaman da, şimdi de herhalde öyledir. Ortaokulu yine Bursa’da, Tahtakale’de tamam­ladım. Sesimin güzelliğini İlkokuldaki öğretmenlerim keşfetti ve okul müsamerelerinde bana başrolü ver­meye başladılar. İlk rolüm bir çoban rolüydü. Etrafım­da kızlar dönüyordu ve kepenek giymiş olarak arala­rında şarkı söylüyordum.
Otobiyografi Örneği-2 - Zeki Müren

Burdur’a bağlı Yeşilova ilçesinin Akçaköy’ünde 1929 yılında doğdum. Altı çocuklu, az topraklı bir köylü ailesinin yukarıdan ikinci çocuğuyum. Babam veli, köy bakkallığı ve değirmencilik yapardı. Çocukluğumda Aydın, İzmir yanlarına pamuk çapasına, incir, zeytin ve kanal işçiliğine giderdik. 1938’de baban kağnıdan düşüp yaralandı ve öldü. O zaman ilkokulda öğrenciydim. Birkaç yıl sonra II. Dünya Savaşı çıktı. Bir gün su teknelerini ve eşeği bırakıp kaçmayı düşündüm. Ben okuyacaktım. Anam Elif, kol kanat gerdi, sığır güttük, Çobanlık ettik, kimimiz sanat öğrendik, ben de Gönen Köy Enstitüsüne giderek okudum, öğretmen oldum. 1951’de evlendim. Işık, Sönmez, Tonguç adında üç çocuğumuz var.

Bir yazıdan kısaltılan bu yazı otobiyografi türüne bir örnektir. Görüldüğü gibi yazar, kendi ağzından kendi öyküsünü anlatıyor. Nerede doğduğunu, nasıl bir ailenin çocuğu olduğunu, ilk çocukluk yıllarının nasıl geçtiğini anlatıyor. Bunu yaparken olabildiğince içten, yalın, doğal bir tavır sürdürüyor. Acılarını, sıkıntılarını gizlemiyor. Başına gelenlere değiniyor kısa kısa.

 
» Önerilen: Kişisel Hayatı Konu Alan Gelişen Metin Türleri
» Önerilen: Öğretici Metinler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir