YKS 2024'e Evden Hazırlanın! 7/24 Online Eğitim

Hemen İncele
Türk Dili ve Edebiyatı

Aşık Edebiyatı Özellikleri Türleri ve Sanatçıları

Aşık Edebiyatı Nedir?

İslamiyet’in kabulünden önceki “sözlü dönem” ürünlerinin şaman, baksı, ozan vs. adı verilen kişilerce kopuz eşliğinde dile getirilirdi. 15. yy.dan itibaren sözlü dönemdeki bu sanatçıların yerini “aşık” adı verilen sanatçı tipi almıştır. Aşıklar, kopuzun gelişmiş biçimi olan saz eşliğinde şiirlerini söylemişlerdir. Halk arasında yetişen saz şairlerinin oluşturduğu bu edebiyata “aşık edebiyatı” adı verilir.

Şairlerin; halktan kişilerden oluşması, ürünlerini saz eşliğinde, hece ölçüsüyle, dörtlüklerle ve sade bir dille söylemeleri yönüyle “aşık edebiyatı” bir anlamda İslamiyet öncesi sözlü edebiyat geleneğinin bir uzantısı niteliğindedir.

Aşıklar aynı za­manda köy köy, kasaba kasaba dolaşıp şiirlerini hal­ka okuyan insanlardır. Aşıklar; köylerden, kasaba ve şehirlerden, bir de asker ocaklarından yetişmiştir. “Halk şairleri” genellikle okuryazar değildir; çoğu, şi­irlerini sazla çalıp söyler. Kalem ve kağıt kullanarak yazan aşıklara “kalem şairi” denir. Kalem şairleri eği­tim görmüş, okuma.yazma bilen, divan şiirinden etki­lenmiş kişilerdir.
 

Aşık Edebiyatının Özellikleri

Aşık edebiyatının genel özelliklerini maddeler halinde şu şekilde sıralayabiliriz:

  • İslamiyet öncesi sözlü edebiyat geleneğinin devamı niteliğindedir.
  • Aşık adı verilen halk ozanlarının şiirlerinden oluşur.
  • Aşık edebiyatı, din dışı konuları işleyen, aşık adıyla anılan ve söylediğini sazıyla çalan kişilerce oluşturulmuştur. Çalıp çığırma geleneğine dayanır. Şiirler, “bağlama” adı verilen saz eşliğinde söylenmiştir.
  • Genellikle aşk, tabiat, gurbet, özlem, toplumsal sorunlar gibi konular işlenir.
  • Aşığın düşünde pirlerin elinde bade içerek saz çalıp şiir söylemesi, düşte gör­düğü sevgiliyi bulmaya çalışması yaygın bir efsane motifidir.
  • Şairler, şiirlerini saz/bağlama eşliğinde ve hazırlık yapmadan yani doğaçlama olarak dile getirir.
  • Saz şairleri, usta-çırak geleneğinde yetişen, genellikle köy ve kasabalarda yaşayan, halktan büyük ilgi gören kişilerdir.

  • Aşıklar; asker ocaklarında, köylerde, kasaba ve şehirlerde yetişmiştir.
  • Aşıkların şiirlerini söyledikleri başlıca mekanlar ise “köy odaları, kahvehaneler, kışlalar, eğlence yerleri ve saray”dır.
  • Şairler, şöhret veya para kazanmak için sıladan (memleket) ayrılıp gurbet ele gider ve diyar diyar dolaşır. Bu yüzden şiirlerinde “ayrılık, sıla özlemi, gurbette yaşadıkları olaylar veya aşık oldukları güzeller”den sıkça söz ederler.
  • Aşıklar, gittikleri yerlerde ezgili şiirler söylerken bir yandan da Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin gibi hikayeler anlatarak sanatçı kişiliklerini sergilemeye çalışır.
  • Birçok aşığın şiiri zamanla türkü, ağıt gibi sahibi bilinmeyen halk şiiri örnekleri arasına karışmıştır.
  • Aşık edebiyatı şairleri okuma yazma bilenler ve okuma yazma bilmeyenler olarak ikiye ayrılır:
  • Şiirlerin son dörtlüğünde şairlerin adı veya takma adı (tapşırma) yer alır.
  • Sanatçıların şiirlerinin toplandığı şiir defterine “cönk” adı verilir.
  • Şiirlerde dörtlük nazım birimi ve hece ölçüsü kullanılır. Ancak az da olsa divan edebiyatından etkilenip aruz ölçüsü ve beyit nazım birimiyle yazan şairler de vardır. Aşık Ömer, Gevheri gibi…
  • Dörtlüklerde genellikle hecenin 7’li, 8’li ve 11’li kalıbı tercih edilir.
  • Şiirlerde genel olarak yarım ve cinaslı uyak kullanılır, bazen de sadece redifle yetinilir.
  • Yazmaya değil söylemeye ve ezgiye dayalı bir şiir olduğundan göz için kafiye değil, kulak için kafiye anlayışı ön plandadır.
  • Şiirler sade ve anlaşılır bir halk diliyle söylenir.
  • Benzetme sanatı ağırlıklı olmak üzere bazı söz sanatlarına ve kalıplaşmış sözlere de yer verilir.
  • Şiirlerin belli bir başlığı yoktur, şiirler kullanılan nazım şeklinin adıyla isimlendirilir.
  • Başlıca nazım şekilleri koşma, semai, varsağı, destandır. Ayrıca aruzla ve beyit birimiyle yazılan “selis, satranç, semai, kalenderi, vezn-i aher, gibi nazım şekilleri de vardır.
  • Nazım türleri; güzelleme, koçaklama, taşlama ve ağıt’tır.

 

Aşık Edebiyatı Nazım Şekilleri

Koşma

  • Aşk, doğa güzellikleri, ayrılık, özlem, zamandan yakınma gibi konuları işleyen nazım biçimidir.
  • Genelde 11’li hece ölçüsü kullanılmıştır. Nazım birimi dörtlüktür.
  • Genellikle 3-5 dörtlükten oluşur. 6 dörtlükten oluşan koşmalar da vardır.
  • Aşık adı verilen saz şairleri tarafından söylendiği için söyleyenleri bellidir.
  • Son dörtlükte ozanın tapşırması (mahlası) geçer. Halk edebiyatında ozanın kullandığı takma ada tapşırma denir.
  • Uyak düzeni genelde abab / cccb / dddb şeklindedir. İlk dörtlüğü aaab şeklinde olan koşmalar da vardır.
  • Konuları bakımından dört gruptur:

Güzelleme: Sevgilinin, doğanın ya da sevilen herhangi bir şeyin (at, dağ, memleket vb.) güzelliklerini övmek için söylenen koşmalardır. Lirik şiirdir. En ünlü güzelleme ozanı Karacaoğlan’dır.

Koçaklama: Yiğitlik ve savaş konulu epik koşmalardır. Koçaklama terimi “koçak” (yiğit) sözünden türemiştir. Bu nazım türünün en başarılı ozanları Köroğlu ve Dadaloğlu’dur.

Taşlama: Kişilerin veya toplumun aksak, bozuk, kötü yanlarını yeren, eleştiren, iğneleyip alay eden satirik koşmalardır. Bu nazım türünün en ünlü ozanı Seyrani’dir. Çağdaş şiirimizde bu konudaki şiirlere “yergi”, divan şiirinde “hiciv” denir.

Ağıt: Bir kişinin ölümünden duyulan acıyı anlatan lirik koşmalardır. Ağıt da bir nazım türüdür. İslamiyet öncesi dönemlerde “yuğ” adı verilen cenaze törenlerinde “sagu” denilen ağıtlar yakılırdı. Divan şiirimizde de ağıt tarzındaki şiirlere “mersiye” denir. Kişilerin dışında, büyük toplumsal felaketler için de ağıtlar söylenmiştir.

Detaylı bilgi için » Koşma Nedir?
 
Semai

  • Sevgi, doğa, güzellik gibi konular işlenir.
  • Kendine özgü bir ezgisi vardır.
  • 8’li hece ölçüsüyle söylenir.
  • Koşma gibi 3-5 dörtlükten oluşur.
  • Kafiye düzeni koşma ile aynıdır. Ancak Koşmadan farklı olarak kendine özgü bir ezgisi vardır.
  • Semainin hece ölçüsünün yanında aruz kullanılarak yazılanları da vardır. (Bunlar Divan edebiyatı etkisiyle sonradan ortaya çıkar)

Detaylı bilgi için » Semai Nedir?

 
Varsağı

  • Adını Toroslardaki “Varsak” Türklerinden alır.
  • Konu bakımından koşmaya benzer. Ancak 8’li hece ölçüsüyle söylenmesi ve dizelerinde “bre, hey, behey” gibi yiğitçe seslenişlere yer verilmesiyle koşmadan ayrılır.
  • Dörtlüklerle yazılır. Genellikle 3-5 dörtlükten oluşur. Dörtlük sayısı daha fazla da olabilir.
  • Çok yaygın olmayan bir nazım biçimidir.
  • 4+4 duraklı veya duraksız olur.
  • Kafiye şeması şöyledir: xaxa bbba ccca.
  • Müziğinde ve sözlerinde meyden okuyan, babacan, erkekçe bir hava duyulur.
  • Kimi dörtlüklerinde “bre!, hey!,behey!” gibi ünlemler yer aldığı özel bir ezgisi ile söylenen şiirlerdir.
  • Konu olarak çoğunlukla talihten ve hayattan şikayetler işlenir.
  • Halk edebiyatında en çok varsağı söyleyen şair Karacaoğlan’dır.

Detaylı bilgi için » Varsağı Nedir?

 
Destan

  • Aşık edebiyatındaki destanı, ulusların başından geçen kahramanlık olaylarını anlatan destan (epope) ile karıştırılmamalıdır. Aşık edebiyatındaki destanlar, toplumu yakından ilgilendiren savaş, ayaklanma, eşkıyalık, cimrilik, dalkavukluk, mirasyedilik gibi gülünç hayat olayları üzerinde durur.
  • Duygusal ögelere yer verilmez.
  • 11 ‘li ya da 8’li hece kalıbı kullanılır.
  • Uyak düzeni koşmaya benzer.
  • Halk şiirinin en uzun nazım biçimidir. Dörtlük sayısı kimi destanlarda 100’ü bulur.
  • Dörtlük sayısı konunun özelliğine bağlıdır.
  • Kendine özgü bir ezgisi vardır.
  • Koşma biçiminde gözükse de ezgisi ve dörtlük sayısının çokluğu yönünden koşmadan ayrılır.

Detaylı bilgi için » Aşık Edebiyatında Destan

 

Aşık Edebiyatı Şairleri / Sanatçıları

Yüzyıllarına göre aşık edebiyatının şairleri/ temsilcileri/ sanatçıları şu şekildedir:
16. yüzyıl

17. yüzyıl

18. yüzyıl

19. yüzyıl

20 yüzyıl

  • Âşık Veysel
  • Âşık Mahzuni Şerif
  • Âşık Murat Çobaoğlu
  • Âşık Şeref Taşlıova
  • Neşet Ertaş
  • Âşık Ali İzzet
  • Âşık Murat Çobanoğlu
  • Âşık Reyhanî
  • Abdurrahim Karakoç

 
» Halk Edebiyatı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir